gidip gidip gelmek Deyiminin Anlamı Nedir?

İrtibatı Koparmayalım!

anlaminedir.com

AnlamiNedir

NedirAnlami

GİDİP GİDİP GELMEK deyiminin anlamı nedir?

gidip gidip gelmek deyimi

(1) çok gidip gelmek. (2) mecaz ölüp ölüp dirilecek denli korkmak, örnek: Karşısında eli bıçaklı sarhoşu görünce, polis yetişinceye değin gidip gidip geldi.

1935 10

Bu deyimler de ilginizi çekebilir...

Son Sorgulanan Deyimler

Deyim

Anlamı

gidip gidip gelmek

(1) çok gidip gelmek. (2) mecaz ölüp ölüp dirilecek denli korkmak, örnek: Karşısında eli bıçaklı sarhoşu görünce, polis yetişinceye değin gidip gidip geldi.

bal alacak çiçeği bulmak

yararlanılacak kimseyi ya da yeri bulmak.

gözü gönlü açılmak

neşelenmek, içine sevinç dolmak, ferahlamak.

aman zaman

karşısındakini yumuşatmak için söylenen sözleri anlatır. örnek: Adam aman zaman dediyse de, dinleyen olmadı.

abur cubur

(1) besin değeri, tadı vb. düşünülmeksizin, zamanlı zamansız ve rasgele yenilen şeyler.

örnek: Çocuklar abur cuburla midelerini doldurur.

(2) ipe sapa gelmez, anlamsız (söz).

örnek: böyle abur cubur konuşma.

bin kat

karşılaştırılamayacak ölçüde, pek çok. örnek: Öteki mal bin kat daha iyiydi.

çoban kulübesinde padişah düşü görmek

içinde bulunduğu duruma, yoksulluğuna uymayan, gerçekleşmesi olanaksız düşler kurmak.

dünyaya gelmek

(insan için) doğmak.

kafası şişmek

(1) Zihni yorulmak. (2) Gürültülü, patırtılı şeyler dinlemekten rahatsız olmak, yorgunluk duymak.?Kesin artık şu makinenin sesini, kafam kazan gibi oldu.?

alaylı alaylı

hafife alarak, eğlenerek, küçümseyerek. örnek: Öğretmen, kaşlarını kaldırıp, Orhan'a alaylı alaylı baktı.

ama ne

(1) pek hoş, pek güzel, ne güzel, ne hoş. örnek: Ama ne şiiri Ama ne havai (2) şaşkınlık verici, şaşırtıcı nitelikte. örnek: Ama ne adam yahu!

zemheri zürafası gibi

Kışın ince elbise giyip gezenler için söylenir.

Yayın Ağımız

Bu listede yer alan sitelerimiz günlük hayatınızda gerek eğitim, gerek iş, gerek eğlence ve gerekse alışveriş konusunda yardımcı olmak için uzman ekipler tarafından hazırlanmaktadır.